HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Kurulu’nda yaptığı konuşmada “Türkiye, 2021 yılında, Avrupa’nın en fazla katı atık gönderdiği ülke oldu. Türkiye’nin akabinde ikinci sırada 2,4 milyon ton ile Hindistan, üçüncü sırada ise Mısır yer alıyor” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komitesi’nde bugün Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bütçesi görüşülüyor. Komitede birinci olarak Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum bütçenin sunumunu yaptı.
Daha sonra kelam alan HDP Milletvekili Oya Ersoy, AK Parti iktidarları devrinde izlenen etraf siyasetini eleştirdi. Ersoy, Bakan Kurum’a hitaben şunları söyledi:
“20 yıllık devrin etraf siyasetinin en değerli özelliği, etrafın ve tabiat varlıklarının korunmasını istisna ve korunmamasını da kural haline getirilmesi oldu. Bu mevzuda iktidara gelir gelmez birinci yaptığınız şey, çevreyi koruyan ne varsa yasal düzenlemeleri tek tek değiştirdiniz. En büyük darbe de bu alanda, 2010 referandumu ile vuruldu. Danıştay’ın kamu faydasına kontrol yetkisi kaldırıldığı için kentlerin yağmalanması ve tabiatın sermaye tarafından tahrip edilmesinin önündeki yargı mahzurunu kaldırmış oldunuz. Sonuç, bugün itibariyle baktığınızda, halkın yararlandığı kent meydanları, ormanlar, kıyılar şirketlerin; zeytinlikler maden şirketlerinin; meralar, kıyılar, yaylalar inşaat, turizm, güç şirketlerinin ve maden şirketlerinin büsbütün yağmasına açıldı.”
Ersoy, “Türkiye, 2021 yılında, Avrupa’nın en fazla katı atık gönderdiği ülke oldu. Türkiye’nin akabinde ikinci sırada 2,4 milyon ton ile Hindistan, üçüncü sırada ise Mısır yer alıyor. Türkiye, atık ithalatında 3 yıldır birinci sırada yer alırken geri dönüşüm konusunda Avrupa’da son sırada. Bütün bu projelerin hepsi, büyüme ve kalkınma ismi altında yapıldı. Soruyoruz; kimin büyümesi, kalkınması? Burada halkın değil şirketlerin faydasına bir kavramlaştırma kelam konusu” dedi.
‘DÜNYADAKİ KRİZ, KAPİTALİZMİN KRİZİ’
Türkiye’deki kentsel dönüşüm projelerine ve barınma meselesine değinen Ersoy, “Gecekondu mahallelerinde yıkımlar durdurularak burada yaşayan ailelere insanca, borçlanmadan yaşayacakları konutlar verilmeli. Bizim savunduğumuz budur. Bu yıkımlara derhal son verilmeli ve halkın barınma hakkını önceleyen yaşanabilir konut talebine yönelik adaletli, hakkaniyetli, yasal ve kurumsal tahlillerin uygulanmaya başlanması acildir. Barınma sorunu… Siz, ‘Dünyada kriz var’ dediniz ve buna bağladınız. Evet, dünyada ekonomik kriz var. Bu, kapitalizmin krizidir. Fakat birebir vakitte Türkiye’de, 2021 yılında, dünyada kira artışının en fazla olduğu birinci beş kentin üçünün bu memlekette olduğunu görüyoruz” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)