Galatasaray Sportif AŞ Başkanvekili Erden Timur kulübün resmi YouTube hesabında soruları cevapladı. Erden Timur, Galatasaray’ın gündemini kıymetlendirdi ve transfer devrinde yaşananları anlattı.
Sözlerine özel yaşantısını anlatarak başlayan Erden Timur, “1982’de Mersin’de doğdum. 18’ime kadar Mersin’de yaşadım. Üniversiteyi Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okudum. Okul yıllarım zevkli ve hoş yıllardı. Ailem hala Mersin’de. Çocukluktaki en kıymetli şeylerden biri tuttuğumuz gruptu. Benim için Galatasaray’dı. İnşallah Mersin İdmanyurdu’nu yine Üstün Lig’de görürüz. Babam Mersin İdmanyurdu’nda yöneticiydi. Daima futbolla iç içeydik. O vakit alışılmış kent ekipleri çok güzeldi. Artık de tekrar uygun olan kent gruplarımız var. Daha çok İstanbul’dan kadro var şu an. Türk futbolu layık olduğu yere gelince daha fazla kent ekibi olur. Babam Galatasaraylı. Beni Galatasaraylı yapan babam liberaldir aslında, herkesi kanısında özgür bırakır. Beni eniştem Galatasaraylı yaptı. O vakit eniştem değildi aslında. Mersin İdmanyurdu maçlarına götürürdü beni. Onun sayesinde Galatasaraylı oldum. 7-8 yıl evvel birinci Galatasaray ile sponsorluk mutabakatı yaptığımda eniştemi aradım. Tüneli birinci o vakit gördüm. Benim açımdan çok hisli bir vakitti. Teşekkür etmek için onu aradım. Her vakit ona minnettarım beni Galatasaraylı yaptığı için” dedi.
Erden Timur, Dursun Özbek’in idare şurasına katılma sürecine dair, “İlk liderimizle, Dursun Ağabey ile konuştuğumuzda insanları birleştireceksek her şey bir mana tabir eder dedim. Sonunda şampiyon oluyoruz falan lakin sonunda ne oluyor, birbirimize sarılıyoruz. Sonunda geldiğimiz nokta, en asıl nokta. His hiçbir vakit planlanamaz, reflekstir. Hissin sonunda ne yaşıyorsanız insanın emeli odur. Galatasaraylılık pahaları, her vakit toplumu önceller, gelişmesine katkı sağlar. Birçok branşı kuran kulüp. Ali Sami Yen Bey’in vizyonunu hepimiz biliyoruz. Toplumun da gereksinimi şu an birleşmek, bir olmak. Malum bir kutuplaşma kelam konusu. Dünyevi hedef, hiçbir vakit maksat olamaz. Bir insanın yola çıkma emeli yalnızca şampiyonluk ise kıymetsiz olur. Şampiyonluk kıymetli fakat kıymetli olan sevgi iklimini. Sevginin, samimiyetin ulaşmayacağı kalp yok. Farklı kültürlerde bile o denli. “Bir muvaffakiyet olduğunda sevgisiz, birleşme olmadan olduğunda kıymetsiz oluyor. Hakikaten bu türlü olmadığında hiçbir muvaffakiyet sürdürülebilir olmuyor. 3.5 ayda ne olduğunu herkes takip etti. Geçmiş devir liderlerimiz, örneğin Adnan Polat Ağabey’in bir kırgınlığı vardı, Florya’ya geldi, maça geldi. Küsler barıştı. Sayın Burak Elmas geldi. Yetki genel heyetinde Sayın Liderimizin fikri önderliğinde, geçmişteki ibrasızlıktaki herkesi kalben ibra etti. Buradan liderimize teşekkür etmek lazım. Çekişmeler olacaktır lakin bir tek maksat olması gerekiyor, Galatasaray’ın çıkarları, başarısı. İnsanlara açık olmak gerekiyor. Herkes düzgün niyetli bir şey yapmaya çalışıyor. Yalnızca bizim açımızdan söylemiyorum, geçmişte ve gelecekte” açıklamasını yaptı.
Galatasaray Lisesi’nin topluluk üzerindeki tesirini anlatan Erden Timur, “İnsan aile büyüğü vasıtasıyla ekip tutuyor. Küçükken kazanıyor diye, başarılı diye, toplumda yeri var diye tutuyor. Belirli bir yaştan sonra kıymetler bütünüyle, kendi kıymetlerinin uyuşması gerekiyor. Pahalar başka olunca git gide o tutku azalır. Galatasaraylılık bedelleri, toplum için çok kıymetli. İnsan bir yerde doğuyorsa, memleketi için doğuyor. İnsanın yaratılışı borçluluktur. Babam daima topluma yararı nedir sıkıntısı. Galatasaray’ın emeli topluma yarardır. 500 yılı aşkın bir lisenin köklerini oluşurduğu bir yer. Oyunculara transferde daima bunu anlattım. Burası dünyada daima eşsiz bir yer. Herkesin övündüğü bir bahis bu. Eğitim kurumu, topluma adanmış kıymetleri yaratır. Takımdaşlık karşılıksız bir şeydir. Üzülürsünüz, ağlarsınız. Karşılıksızlık büsbütün kendinden öteki bir hedefe adanmaktır. Galatasaray tarihinde bunu daima yapmıştır ülkenin yararı için. Galatasaraylılığın benim için manası budur” diye konuştu.
Galatasaray’da yönetici olarak vazife almanın zorluğundan bahseden Erden Timur, “Kurumsallık temeldir. Devam eden bahisler var. Burak Elmas idaresinin, Allah rahmet etsin Mustafa Cengiz Bey’in başlattığı hususlar var. Kimileri duraksamış lakin bugün devam eden gayrımenkul projelerinin kimileri Dursun Özbek periyodunda başlattı. Proje, fikirler başlar. Fikir nasıl gelir. Çabalamadan gelir. Fikir de insanın kendisinin bir gayretle kazanmadığı bir şey. Kimin olduğunun çok değeri yok. Beşerler bunu sahiplenince nefsi, egosal oluyor. Hangi idarenin, kişinin değil değerli olan Galatasaray’ın yararınadır. Kıymetli olan temel kurumsallıktır. Biz bir vekalet alakasıyla çalışıyoruz. Ben hayatımda birinci kez yaşıyorum bunu. Emanet iş güç… Hayatımda birinci kere bu türlü. Bu süreçte 6-7 kilo verdim. Rahatlayınca 3 kilo geri aldım. Daima de çok ağır çalışırım. 20-21 yaşımdan beri istikrarlı olarak kilo almıştım. Birinci sefer kilo verdim. Eşim Antepli, yemekler de hoş. Kendi işinde yanılgı yaparsan kendin bedel ödersin. Burada yanılgı yaparsan, ki yanılgı insan mahsus yapılır, bedelini sen ödemiyorsun. Güç bir şey emanet iş. Bizim olmayan bir şey. Bir bütçe var, parasını kim veriyor, taraftar. Çok çok güçlü beşerler olsa da emanet para. Vekalet işi bir lütuf. Rastgele bir ekipte vazife sahibi olmak her gün, herkesin, her sabah şükretmesi gereken bir şey. Taraftar olup da kim istemez bunu. Florya’ya girerken daima aklımda bu his var, şükür. Allahım hiç gitmesin bu his diyorum. Mersin’den yazın Florya’ya gelirdim. 2-3 saat beklerdim. Metin Oktay’ın kapısı açılırdı, teşbihte yanılgı olmaz, cennet kapısı gibiydi” sözlerini kullandı.
Sponsorluk muahedeleri hakkında konuşan Erden Timur, “Dursun Liderimiz vazifesi dağıtırken benimle görüşmüştü. Birlikte sürece başladık. Sonra bir malum, medyaya çıktığı için, bir husus kelam konusu oldu. İdare konseyinde lider yardımcısıydım. Genç olduğumuz için bazen hislerimizle hareket ediyoruz. Başta lider yardımcısıydım fakat birtakım şeyler olduktan sonra müsaade istedim. İşin içine girmemeyi istedim. O gece konutuma gelen beşerler oldu, Eray Ağabey ‘Sen bize haksızlık ediyorsun, bizi yarı yolda bırakıyorsun’ dedi. Kendi hissimde niyetimde iddialıyım, haklıyım o an. Ben aslında yalnız bırakmıyorum. ‘Bu kadar anlatıyorsan, kesinlikle yalnız bırakıyorsun’ dediler. ‘O vakit Sportif A.Ş’ye gireyim’ dedim. Yalnız bırakmış olmazdım. Evvel lider yardımcılığıydı, bu türlü oldu. Sportif AŞ’de de altyapıyla ilgilenecektim, A grupla ilgilenmek kelam konusu değildi. Seçimden 5-6 gün sonra Dursun Liderimiz bu vazifesi tevdi etti, güvendi sağolsun. 2017’de birinci sponsorluk da Dursun Başkan’ın periyoduydu. Birinci o vakitti. Sonra o denli devam etti, farklı hususlarda falan. İnsan gönlü öbür bir şey istiyor doğal. Güzele giden hisler da oluyor. İnsanın tutkusunu gerçek olduğu bedelde tutabilmesi için karşılıksızlığa gereksinimi var. İster istemez çıkmayayım dedim. Geçen dönem basketbolun sorumluluğu verildi. Orada bize şey yapılıyordu, Erden Timur şöyle bu türlü. Aslında birçok kişi vardı. Basketbolu bu türlü yürütme fikri Sayın Burak Elmas’ındı. Takdir edilmesi gerekenler de var. Toplumda bir inanç buhranı var. Birçok araştırmada da çıkıyor. Birbirine en az güvenen toplumuz. Bu makûs ve üstüne düşünülmesi gereken bir durum. Toplamda 3 sefer televizyona çıktım. Biri maç sonrası hakem konusuydu. Başkası transfer stratejisini anlatmaktı. Orada da gayem süreci aşikâr bir nebze, bilebilecekleri kadar bilmeleri lazım. Geldiğimizde transfer dönemi başlamıştı. Dursun Lider bana misyonu tevdi etti. Torrent’in gidişi, Okan Hocamızın gelmesi, listenin oluşması. Liste yüzde 90-95 değişti, değişerek gitti. 2 ay 6 gün süremiz vardı. Mevcut bütçeyle de sabır gerekiyordu. Onu anlatmak için çıkmıştım. Muhakkak bir vakit sonra nereye geldiğimizi söylemek için çıktım. O kadar. Ben önplana çıkıyorum. Tekrar basketboldaki üzere bu bir grup işi. Birçok insanın emeği vardır. Buradan herkese teşekkür ediyorum. Başta lider ve idaredeki tüm üyelere. Sonuçta güvenip bize tam yetki verdiler. Sonra Okan Hocamıza teşekkür ediyorum. Sahiden gece gündüz uğraş sarf etti. Oyuncu izledi, her şeyi yaptı. Mevcut grup işlerini yaptı. Her gece Ayhan Hoca, Emre, oyuncu izlendi. Onlara da çok teşekkür ediyorum. Gece 4’lerden evvel gidilmiyordu Florya’dan. Gece gece bize çay getirenler hakkını helal etsin, onlara da teşekkür ediyorum. Uğur Yıldız, Cenk Ergün çok değerli işler yaptı. 13 oyuncu alındı, 26 oyuncu gönderildi. 2 ayda her şey yapıldı” dedi.
Sarı-kırmızılılarda transfer periyodunda veda edilen isimler hakkında açıklamalarda bulunan Erden Timur, “Marcao gitti. Bize para kazandırdı. Nelsson çok önemli teklif aldı. Sacha Boey hakese o denli. Eski idareye de teşekkürler. Öncelikle Fatih Hocama teşekkür ediyorum. Bu türlü oyuncular alındı. Taraftarlık hissini hepimiz çok güzel biliyoruz. Kimi vakit kızıyoruz, ediyoruz ancak… Alpaslan Dikmen Ağabeyimizin çok hoş bir kelamı var. Galatasaray için bir taşı alıp bir yere taşıyan herkese teşekkürler. Kusuruyla sevabıyla herkesi anlamak lazım. Emre Akbaba, Emre Kılınç, Ömer’e, Taylan’a, Atalay’a, ismini sayamadığım giden herkese teşekkürler” diye konuştu.
Galatasaray’ın transfer devrinde oyuncuları nasıl ikna ettiği hakkında bilgiler veren Erden Timur, “İnsanların karar verme süreci, para değil yalnızca. İnsan kendisini karşı tarafın yerine koymalı. Bir kriterimiz vardı. Garanti oyuncularıma gereksinimimiz var strateji olarak. Garanti oyuncular şu demek? Sonra da şöyle bir kriter koyduk. Seçkin kulüplerin bir altı kulüplerden, 5 büyük ligdeki kadrolardan 4-5 teklif alacak. Winner karakteri olacak, kupa için gelecek. Garanti oyuncu deyince lakin daha çok parayı tercih eder, buraya gelir performans veremez. Önceliği para olmayacak oyuncu. Nasıl anlarsınız? Birebir paraya gelirse yahut daha az paraya gelirse. Turnusoldür. Türkiye’de daima maaşı 2’yle 3’le çarpılmış. 4 sene 5 kontratlar verilmiş. Orada nasıl ikna ediyorduk bedellere? Aldığımız oyunculardan 4’ü, teklif edilen ve mevcut maaşların daha azına geldi. Bir tane 140 bin euro fazla verdiğimiz var. Başkaları tıpkı maaşa geldi. Bu yılki yaş ortalamamızın geçen yıldan 2 yaş düşük. Geçen sene de yaş ortalaması düşüktü. Aldığımız oyuncular içerisinde seçkin kadrolardan teklif alan 2 oyuncu vardı. Kimi oyuncuların da deneyimli olması gerekiyor. Seçkin gruplarda da 36-37-38-39 yaşında oyuncular var yahut transfer edilen oyuncular var. Nasıl ikna ettik? Plan anlattık. İnsan vizyona, samimiyete, kararlılığa ikna olur. En değerlisi samimiyet. Samimiyetin lisanı, kültürü yok. Kalbe geçer. Rasyonalite çok kıymetli ancak bir beyin 5 beyni ikna etmeye çalışırken; kalp, 1000 kalbi fetheder de gelir. Biz 5 yıllık bir plan koyduk. Biz tekrar Avrupa şampiyonu olacağız. Orta vadeli planımız bu. Yaptıklarımızı, çalıştığımız yerleri, organizasyonlarımızı, projelerimizi, yeni jenerasyon profesyonel yapılanmamızı anlattık. Finansmanını anlattık. Her şeyi anlattık. Uzun sürüyor tabii” açıklamasını yaptı.
Transfer edilen oyuncular hakkında tahliller yaptırdıklarını belirten Erden Timur, sarı-kırmızılıların gelecek dönem planlamasının sürdüğünü açıkladı. Erden Timur bahisle ilgili şu tabirleri kullandı:
“Uluslararası şirketlerden karakter tahlili yaptırdık transferlere. 15-16 sayfalık raporlar. Kıymetli oyuncular getirdik. Sonucunu da göreceğiz inşallah. Bir bu yılki stratejide gelecek dönemi da düşündük. Bu dönem garanti oyunculara gereksinimimiz vardı. Kolay değil, grup geçen dönem 13’üncü olmuş. Garanti oyuncularla da kısa müddetli kontrat imzalamamız lazım, seneye daha düzgünü için. Yanlış bir şey yaptıysak da çabucak dönebilelim. 4 oyuncumuzun mukavelesi 1 yıllık. Bunlar da maaş olarak yüksek maaş alanlar. 30 yaşında olup Oliveira var 4 yıllık imzalayan, Porto ile de 4 yıllık mukavelesi vardı. Maaşlar düştü. Bonuslar kısmı çok çok farklı. Çok ufak sayılar. Uzama opsiyonları daima 20-25 maç birinci 11. 45 dakika koyduğumuz oyuncular var. Orada da şunun pazarlığını yaptık, uzatma dakikaları olmasın. Hangi yaşta olursa olsun, hele son mukavele yapılan yaşlarda 4-5 yıllık kontratlar isteler. En az 3 yıllık isterler. 1 yıllık kontratlar imzalamamızın nedeni gelecek yılı da planlamak. Gelecek yıl için çok değerli planlar yapıyoruz. Daha fazla detayımız var. Artık rakiplerimiz üzere 6-7 ay süremiz var bir sonraki yaz transferi için. Farklı stratejilerimiz var. Scouting manasında farklı bir yapılanmaya gideceğiz. Yönetimsel yapılanmada da farklı şeyler olacak. 7 farklı bölgeye ayırıyoruz yurt dışını. Ona nazaran scouting olacak. Oyuncu tahlil takibi farklı halde çalışacağız. Bunların izlenmesi bir software ile olacak. Muvaffakiyet ögeleri gelişecek, değişecek. Gelecek dönem alıp kiralayacağı oyuncular olacak. Genç transferlerimizi alıp öteki kulüplere gönderip gelişimini izleyeceğiz. Bu türlü planlarımız var. Altyapıda memleketler arası muvaffakiyet kriteri, 2 yılda 1 a gruba oyuncu çıkarmaktır. Altyapısı örnek kulüplerde yılda 1 oyuncu altyapıdan a kadroya çıkar. Altyapıda pilot kulüplerle, partner kulüplerle, besleyici kulüplerle orada da oyuncular oynatarak yükseltmek, geniş oyuncu ağına oyuncular eklemektir. Bu statüye getirdiğiniz vakit altyapıyı, a kadrosu, Benfica ve Porto düzeyine çıkınca gelmek isteyen oyuncu sayısı katbekat artıyor. Avrupa’da diğer bir yere geliyorsunuz. Yalnızca Porto, Benfica değil. Fenerbahçe’nin geçen oynadığı Rennes de bu türlü. Altyapı ıslahatı çalışması yapıyoruz şu an. Bir taslak çalışma hazırlıyoruz. Yakında bitiyor. Tüm yapılan, tüm model bu taslağa nazaran. Bir modeli alıp buraya uygulayamıyorsun. En kıymetli şey altyapıdır. Bu plan tam netleştiğinde herkesle paylaşacağız. Bu model yalnızca Galatasaray’a ilişkin olsun istemiyoruz. Open source, açık kaynak olan şeyler vardır dünyada, Tesla üzere. Açık kaynak çalışan şirketler bile var. Bizim hedefimiz Türk futbolunu geliştirmek. Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu ileride tekrar hayal etmek istiyorsak, Türkiye’nin gelişmesi lazım. Avrupa derken az evvel Avrupa Ligi, Konferans Ligi. 5 büyük lig değil Türkiye ile birlikte 6 büyük lig olması lazım. Altyapı projesi bitmek üzere, vakti yakındır.”