İSTANBUL (İGFA) – Bir sefer daha İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul Vilayet Başkanlığı’nda yaptığı ikinci açıklamanın akabinde Saraçhane’yi hınca hınç dolduran 10 binlerce yurttaşla buluştu.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile birlikte seçim otobüsünün üzerinden coşkulu kalabalığı selamlayan İmamoğlu’na eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, oğulları Selim ve Semih ile kızları Beren İmamoğlu da eşlik etti. Vatandaşların isteği üzerine ceketini çıkarıp, gömleğinin kollarını sıvayan İmamoğlu, konuşmasında özetle şunları söyledi:
“16 MİLYON İSTANBULLU KAZANDI; KUTLU OLSUN”
“Benim büyük ailem, bu akşam buraya çok pahalı Vilayet Liderim Özgür Çelik’le, bir de sevgili ailemle çıktım eşim ve çocuklarımla. Bir de benim kocaman bir İstanbullu ailem var. Sizleri tanıştırmaya, sizlerle kucaklaşmaya geldim. Merhaba İstanbul; 16 milyon kazandı. 16 milyon İstanbullu kazandı; kutlu olsun. Bu seçimin kaybedeni yok. Bizim olduğumuz yerde öteki yok… İstanbul’a, bütün insanlarımıza iyi olsun. Bu kentin en ön saflarındaki küçük minnacık çocuklarımıza iyi olsun. Bu kentin pırlanta üzere, ülkeye birlikte umutla koşacağımız gençlerine güzel olsun. Bu kentin bayanlarına, bu kentin annelerine, bu kentin beyefendilerine, emeklilerine iyi olsun. Bu kente bedel katan 16 milyon insanına, bu kentin çeşitliliğine, bu kentin bütün beşerlerine, bu kentin inançlarına, bu kentin kadim kültürüne, bu kentin kadim lisanlarına, bu kentin kadim her hissine iyi uğurlu olsun. Bu kentin canım beşerlerine, çeşitliliğine, bu kentin, milletin her ferdine, her inancına; Alevi’sine Caferi’sine, Şafi’sine, bütün mezheplerine… Bu kentin Kürtlerine, bu kentin Çerkez’leri bu kentin her etnik kökenden insanına güzel olsun. Bu kentin inançlarına; Hristiyan’ına, Musevi’sine, Ermeni’sine, Süryani’sine güzel olsun.”
“MİLLETİN PARASI, ARTIK MİLLETİN OLDU”
“Mübarek Ramazan ayındayız. Bizim inancımızda, bizim geçmişimizde, bizim ta Osmanlı’dan Cumhuriyete insan ayırt etmek yok. Bu kent bize Fatih Sultan Mehmet’in emaneti. Bu seçimle birlikte, bu kenti baskısı altına alan, 2019’dan bu yana birçok berbatlığı kenara ittik. İsrafı kenara ittik. Bu kentin parasının çarçur edilmesini kenara ittik. Kentin bütçesine rahmet geldi, rahmet. Bu kentte yeni bir kültür başladı. Milletin parası, artık milletin oldu. Bu kent, tıpkı vakitte bize Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetidir. Bu muvaffakiyete, daima birlikte, 5 yıl evvel başlayan o güçlü demokrasi seyahatiyle başladık. Daima birlikte uygunluğun, hoşluğun, insanlarıyla bir olmanın anlayışını temsil ettik.”
ÖZGÜR ÖZEL VE ÖZGÜR ÇELİK’E ÖZEL TEŞEKKÜR
“Bu muvaffakiyete bedel katan ve bu seyahati en güçlü formuyla birlikte tasarlayarak, İstanbul’da güçlü bir muvaffakiyet elde etmemize vesile olan Genel Liderim Sayın Özgür Özel’e teşekkür ediyorum. Onun nezdinde, partinin bütün üst idaresine ve temsilcilerine, milletvekillerine, Merkez Yürütme Kurulu’na, Parti Meclisi üyelerimize teşekkür ediyorum. İstanbul’da muazzam bir tertiple, bugün tek bir oyumuza bile zeval gelmemesi ismine organize çalışan, güçlü parti örgütümüzü koordine eden Vilayet Liderimiz Özgür Çelik’e teşekkür ediyorum. Sevgili Liderimin nezdinde, partimizin yöneticilerine, ilçe liderlerine, adaylarımıza teşekkür ediyorum. Tıpkı vakitte İstanbul’un on binlerce gönüllülerine teşekkür ediyorum. Ve emektar, cefakar İstanbul Gönülleri’nin yanı sıra, bu başarıda emek harcayan ve en önde koşan, tıpkı vakitte güçlü bir İstanbul ittifakı var. İstanbul ittifakı, toplumun içselleştirdiği bu seçimde halkın ittifakı olduğunu ve bu ittifakı sandıkta kuran, burada onu paylaşan 16 milyon İstanbulluya teşekkür ediyorum. Yürekten şükranlarımı sunuyorum.”
“KANAL BİTTİ, İSTANBUL YAŞAYACAK”
“İstanbul’un bu akşam verdiği tarihi bildirisi, nasıl ki bize vermişse, hükümet yetkililerine de verdi. Verdiği talimat şu: İstanbul’a hizmet edene kardeşim, seçilen seçilene hürmet gösterecek. Gerçek mu? Seçilen, seçilene zulüm yapamaz, dayatmacılık yapamaz, vesayet kuramaz. Gerçek mu? Ne dediniz? Kanal yok, İstanbul var. Kanal bitti, İstanbul yaşayacak. Ve seçilmiş yöneticileri yok saymak değil, onlarla çalışmak var demiştir. Onlarla istişare var demiştir. Denetimsiz kontrol gücü yok; mertçe, adilce uğraş var demiştir. Belediyeye ilişkin kurumların yapısını değiştirerek, tahlilleri engelleme yok UKOME üzere. İstanbullunun her meselesine ortak çalışma, ortak masa var demiştir. İstanbul bu akşam demiştir ki, ‘Sayın Cumhurbaşkanı, 18 aydır bir imzayı esirgediğin Sefaköy-Beylikdüzü metro sınırını imzala. İstanbul, o hizmeti çabucak alsın. Engelleme, işine bak’ demiştir. O denli değil mi?
‘Bu kentin sıhhatini, yeşilini, denizini korumak için yapılacak tesisler için imzayı at, bekletme’ demiştir. İstanbullu daha ne desin? Siz her iletisi verdiniz, bakacağız, alacaklar mı, Almayacaklar mı? Umarım alırlar.”